Bağırsak Hastalıkları İçin Hangi Doktora Gidilir? Bağırsak Sorunlarına Hangi Bölüm Bakar?

Bağırsak hastalıkları, her toplumda olukça yaygın olarak rastlanan rahatsızlıklardan biridir. Bağırsaklarla ilgili problemler daha çok ileri yaşta kişilerde görülse de, tüm yaş gruplarında bu hastalıklara rastlanabilmektedir.

Ayak burkulmasına ne iyi gelir? Ayak burkulması nasıl geçer? Ayak burkulmasına iyi gelen şeyler

 Ayak burkulması ani hareketler sonucunda meydana gelir. Vücut yapısında çok sık karşılaşılan bir rahatsızlık olmaktadır. Ayak burkulması kimi zaman kısa süreli olsa da bazen eklem zedelenmesi ve kemik kırılması gibi sonuçlar da doğurmaktadır.

Tırnak İzi Nasıl Geçer? Yüzdeki ve Ciltteki Tırnak İzleri Nasıl Yok Edilir?

Özellikle yüz bölgesinde ve cildin farklı taraflarında oluşan tırnak izleri kişilerin için oldukça rahatsız edici durumlardan birisidir. Bu rahatsız edici durumun ortadan kaldırılabilmesi için uygulanabilecek farklı yöntemler vardır.

Doğanın mucize bitkisi! Toplaması 24 saat sürüyor: Kabızlığı kökten çözüyor, bağırsakları saat gibi çalıştırıyor

Halk arasında sağırdili, kaldırık otu, zılbıt isimleriyle de bilinen ıspıt otu, Mart ve Ekim ayları arasında pazar tezgahında yerini alıyor. Doğada zahmetsizce kendi kendine yetişen bu ot alternatif tıp alanında da kullanılıyor. Ispıt otu, hem lezzeti hem de faydalarıyla dikkat çekiyor. Karadeniz'de özellikle Sinop ve Zonguldak yöresinde bolca yetişen bir sebze türü olan ıspıt otunun yemeği de yapılıyor. Doğanın mucizesi olan ıspıt otunun derman olmadığı dert yok.Karadeniz'de köylülerin geçim kaynağı olan ve baharın müjdecisi olarak bilinen ıspıt otu, pazar tezgahlarında yoğun ilgi görüyor. Genellikle Mart ayından itibaren pazar tezgahında yerini alan ıspıt otu, doğada kendi kendine yetişen otlardan biri.Toplaması oldukça zahmetli olan ıspıt otu,  bahçe ve dere kenarlarında yetişiyor. Ispıt otu, 24 saatte toplanıyor.Alternatif tıp alanında da kullanılan bazı bitkiler, doğru tüketildiğinde pek çok hastalığa iyi geliyor. Kaldırık otu olarak da bilinen ve genellikle Karadeniz Bölgesi'nde bulunan ıspıt otu da şifaı bitkilerden biri.Mart ve Ekim aylarında pazar tezgahlarında da görebileceğiniz ıspıt otu, içerdiği kalsiyum, potasyum sayesinde vücuda pek çok fayda sağlıyor.Ispıt, hodan ve kaldirk otu olarak da bilinen hodangiller familyasından bir yıllık bitki türüdür. Beş dar yaprak üzerinde, beş üçgen sivri yaprakları ile mükemmel bir görünümü vardır. Pembe çiçeklere bazen rastlanmasına rağmen çiçekleri sıklıkla mavidir. Beyaz çiçekli türleri de yetiştirilmektedir.Ispıt otu, genellikle Akdeniz bölgesinde, özellikle Türkiye, İtalya ve Yunanistan gibi yerlerde doğal olarak yetişir. Bununla birlikte, Ispıt otu türleri bazı diğer bölgelerde de bulunabilir. Ispıt otu tarihsel olarak mitolojik ve tıbbi amaçlar için kullanılmıştır.Ancak, Ispıt otunun toksik özellikleri olduğunu unutmamak önemlidir; toksik olabileceği ve dikkatli kullanılması gerektiği için dikkatli olunmalıdır.Ispıt otu, bilimsel adıyla "Cassia angustifolia" veya "Senna" olarak da bilinen bir bitkidir. Genellikle kabızlık ve sindirim sorunlarıyla başa çıkmak için kullanılır.Ispıt otu, kabızlığı gidermede etkili olan bir laksatif olarak bilinir. Bağırsak hareketlerini arttırarak kabızlığı hafifletir.Ispıt otu, sindirim sistemini uyararak hazımsızlık ve sindirim sorunlarını azaltabilir.Bazı insanlar ıspıt otunu kilo kaybı programlarına dahil ederler. Ancak, bu kullanım konusunda dikkatli olunması gerekir ve doktorunuza danışmanız önerilir.Ispıt otu, vücuttaki toksinlerin ve atıkların atılmasına yardımcı olabilir. Bu, genel sağlığı iyileştirebilir.Bazı bağırsak sorunlarına, özellikle bağırsak hareketlerinin artırılması gereken durumlarda (örneğin, cerrahi operasyon öncesi veya sonrası), ıspıt otu kullanılabilir.Ancak, ıspıt otunun aşırı kullanımı ve uzun süreli kullanımı yan etkilere neden olabilir. Bu nedenle, herhangi bir bitkisel ilaç gibi, ıspıt otunu kullanmadan önce bir sağlık uzmanına danışmanız önemlidir. Ayrıca, hamilelik veya emzirme döneminde olanlar, bağırsak tıkanıklığı veya ciddi bağırsak rahatsızlığı olanlar ıspıt otunu kullanmadan önce doktora danışmalıdır.Bugün tohumundan yağ elde etmek için ticari amaçlı tarımı yapılsa da mutfak ve tıbbi kullanım içinde ekimi yapılır. Tohumundan elde edilen yağı gamma linolenik asit kaynağıdır.Ispıt'tan taze sebze veya kuru ot olarak faydalanılır. Çoğunlukla salatalarda veya garnitür olarak tercih edilir.

Alzheimer teşhisinde devrim! Yüzde 90 doğru tanı koyan kan testi

Yeni bir araştırma, kan testlerinin Alzheimer hastalığını daha hızlı ve daha doğru bir şekilde teşhis etmede yardımcı olabileceğini ortaya koydu. İsveç'te gerçekleştirilen araştırma sonucunda uzmanların koyduğu teşhis yüzde 73 doğruluk payı sunarken kan testinin doğru tanı koymada yüzde 91 daha isabetli olduğu ortaya çıktı.Bilim insanları, yeni geliştirilen bir kan testinin Alzheimer teşhisinde yüzde 90 doğrulukla tanı koymaya yardımcı olabileceğini ortaya çıkardı. Şubat 2020 ile Ocak 2024 arasında İsveç'te bin 213 hastayı kapsayan bir araştırma yürütüldü. Araştırma sonucunda "tau" adı verilen bir protein türüne odaklanan kan testlerinin Alzheimer'ı doktorlar tarafından kullanılan tekniklerden çok daha doğru teşhis ettiği bulundu.Araştırma kapsamında, unutkanlık şikayetleriyle uzmana başvuran hastalara geleneksel muayeneler kullanılarak ilk tanı konuldu, test için kan verildi ve doğrulayıcı omurilik sıvısı veya beyin taraması gerçekleştirildi.Araştırmacıların bulgularına göre, uzmanların koyduğu teşhis yüzde 73 doğruydu; ancak kan testi yüzde 91 oranında doğru tanı konulmasını sağladı.Alzheimer Derneği'nin baş bilim görevlisi Maria Carrillo, yalnızca yüzde 90'dan fazla doğruluk oranına sahip olduğu kanıtlanmış kan testlerinin kullanılması gerektiğini söyledi.Alzheimer hastalığının başlıca nedeni hala tartışılırken, bilim insanları hasarın beyin hücrelerinin çevresinde "amiloid ve tau" proteinlerinin anormal birikmesinden kaynaklandığını düşünüyor.Alzheimer hastalarında amiloid proteinleri vücuttan etkili bir şekilde temizlenemez ve sonunda beyinde plaklar oluşturur. Tau proteinleri nöronlardan ayrılarak düğümler haline gelir. Her iki protein de nöron ölümüne yol açabilir ve bu da sinyallerin beyne iletilmesini zorlaştırır.

ÇOCUKLARDA PARMAK UCU YÜRÜME BİR SORUN MU?

Çocuklarda parmak ucu yürüme, gelişimsel süreçte sıkça karşılaşılan bir durumdur. Peki, bu durum çocuklarda bir soruna neden olur mu? Fizyoterapist ve Osteopat Aylin Akdoğan Vatansever, konu hakkında açıklamalarda bulunuyor.

KEMİK YAPISI KİŞİLERİ DAHA YAŞLI GÖSTEREBİLİYOR

Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ufuk Askeroğlu, kemik yapısının yaşlılık üzerine etkisi ile ilgili merak edilenleri sizler için anlatıyor.

Çorum'dan Türkiye'nin dört bir yanına gönderiliyor! Potasyum zengini, aromasıyla tadı damakta bırakıyor

Çorum'un İskilip ilçesinde 2007 yılında 5 dekar alanda deneme amacıyla başlayan çilek üretimi, 2024 yılında yaklaşık 750 dekar alana yayıldı.İlçede tarımsal ürün çeşitliliğini artırmak amacıyla özellikle dağlık bölgelerdeki köylerde çilek yetiştiriciliğinin yaygınlaştırılması amacıyla çalışma başlatıldı.2007 yılında yapılan denemede iyi verim alınması üzerine açılan kurslarda çilek üretimi eğitimi alan çiftçiler, arazilerinin belli bölümlerinde çilek yetiştiriciliğine başladı.İskilip Kaymakamlığı ve İskilip Belediyesince desteklenen çiftçiler, ürettikleri çilekleri tarlalarının yanına kurdukları tezgahlarda ve ilçe merkezinde satarak gelir elde etti.2013 yılında organik üretime geçen çilek üreticileri, ürünlerini İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde kurulan organik pazarlarda satmaya başladı.İskilip Belediyesince 2023'te coğrafi işaret tescili alınan İskilip çileği, tatlı aromasıyla öne çıkıyor.Yılda 4 kez hasat yapan İskilipli çilek üreticileri, bu yıl 2 bin ton çilek elde etmeyi hedefliyor.İskilip Ziraat Odası Başkanı Adem Efe, AA muhabirine, İskilip'te çilek üretiminin 750 dekara kadar yükseldiğini söyledi.İlçede 520 ile 1650 rakımları arasında çilek yetiştirildiğini belirten Efe, "Bölgemizdeki gece ve gündüz arasındaki sıcaklık farkının fazla olması ve toprağımızın potasyum zenginliği nedeniyle çileğimizin aroması fazladır." dedi.Efe, ilçede üretilen çileğin bir kısmının Türkiye'nin farklı illerine gönderildiğini, bir kısmını da Ziraat Odası bünyesinde kurdukları dondurarak kurutma tesisinde kurutarak ilçe ekonomisine katkı sağladıklarını kaydetti.

Mardin'in şifa deposu lezzeti! 1 bardağı vücutta enfeksiyon bırakmıyor, 4 saat güneş alması gerekiyor

Mardin mutfağının serinleten lezzetlerinden biri olan reyhan şerbeti yaz aylarının gözdesi. Tadıyla ve kokusuyla herkesin bayıla bayıla içtiği reyhan şerbeti adeta bir şifa deposu. Ana maddesi reyhan bitkisi olan reyhan şerbeti, içerisinde hiçbir katkı maddesi olmadan tamamı doğal olarak hazırlanıyor. Güçlü bir antioksidan olan reyhan otundan hazırlanan bu şerbet, hücrelerin erken yaşlanmasını önlüyor. Anti-inflamatuar bileşikler sayesinde vücutta bulunan iltihabı da azaltıyor.Reyhan otu, doğanın muhteşem faydalı bitkileri arasında yer alıyor. Hem mutfak hem de sağlık alanında kullanılan reyhan otu, hoş kokusuyla herkesi mest ediyor.Yaz aylarında reyhan otu kullanılarak yapılan reyhan şerbeti ise büyük ilgi görüyor. Bir bardağı bile şifa kaynağı olan reyhan şerbeti tamamen doğal malzemelerden hazırlanıyor.Reyhan, sindirim sistemini rahatlatıcı etkisiyle bilinir. Mide ağrıları, gaz ve şişkinlik gibi sorunları hafifletebilir. Sindirim sistemindeki spazmları ve kramp gibi rahatsızlıkları azaltabilir.Antioksidanlar açısından zengindir, bu da serbest radikallerle savaşmasına ve hücre hasarını azaltmasına yardımcı olur. Bu antioksidan özellikler yaşlanma sürecini yavaşlatabilir ve cilt sağlığını destekleyebilir.Reyhan şerbeti içindeki vitamin ve mineraller sayesinde bağışıklığı güçlendirir. Reyhan, bakterilere ve virüslere karşı koruyucu etkiler gösterebilir.Reyhan, sinir sistemini sakinleştirici özelliklere sahiptir ve stres ile anksiyetenin hafifletilmesine yardımcı olabilir.KAN ŞEKERİNİ DÜZENLERReyhan, kan şekerinin düzenlenmesine yardımcı olabilir ve diyabet riskini azaltabilir.Reyhan şerbeti, özellikle yaz aylarında serinletici bir içecek olarak tüketilen geleneksel bir içecektir. Reyhan bitkisi, nane ve fesleğen ailesinden gelen hoş kokulu ve aromatik bir bitkidir.Reyhan saksını mutlaka güneş alan bir yere bırakın. Günde en az 4 saat güneş alması gerekmektedir. Rüzgâr görmemesi ve soğuk değmemesi gerekir. Reyhan su sevmemektedir. Bu nedenle haftada bir sulamanız yeterli olacaktır. Reyhanı sularken çok fazla yapraklara değdirmeden kökleri sulamaya özen gösterin. Reyhan fidelerini aralıklı olarak ekmeye özen gösterin. Çünkü büyüdüklerinde alana ihtiyaçları olacaktır.İşte reyhan şerbeti yapmanın temel adımları:Malzemeler: 1 demet taze reyhan 1 su bardağı toz şeker (isteğe bağlı olarak miktarını ayarlayabilirsiniz) 1 litre su 1 tatlı kaşığı limon suyu veya birkaç damla limon suyu (isteğe bağlı)YapılışıReyhanları iyice yıkayın ve saplarından ayırın.Bir tencerede suyu kaynatın. Kaynadıktan sonra reyhanları suya ekleyin ve 5-10 dakika kadar demlemeye bırakın.Şekerin tamamen erimesi için karışımı karıştırarak şekerinizi ekleyin. Şekerin eridiğinden emin olun.Karışımı ocaktan alın ve soğumaya bırakın. Şerbeti soğutmak için buzdolabına koyabilirsiniz.Soğuduktan sonra, tatlandırıcı olarak limon suyu ekleyebilirsiniz.Şerbeti bir süzgeçten geçirerek reyhan parçacıklarından arındırın.Buzlu olarak servis edebilirsiniz. Buzla ve birkaç reyhan yaprağıyla süsleyerek soğuk servis yapabilirsiniz.Reyhan şerbeti, ferahlatıcı ve aromatik bir içecek olarak yazın keyifle tüketilebilir. Ayrıca, reyhanın sağlık yararlarından da faydalanabilirsiniz. Şerbetin yapımında kullanılan reyhan, sindirim sistemine iyi gelir, bağışıklık sistemini güçlendirir ve rahatlatıcı etkisiyle bilinir.

Türkiye'nin geleneksel lezzeti! Ona "doğal antibiyotik" deniyor, süzme yoğurttan yapılıyor

Şifa kaynağı olarak bilinen ve geleneksel lezzetler arasında yer alan kurut, doğal antibiyotik olarak vücudu mikroplardan arındırıyor. Türkiye'de popüler olan kurut, artık Kırgızistan'ın da sevilen lezzetli haline geldi.Türkiye'de Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu Bölgesi'nde yaygın olarak üretilen ve tüketilen kurut, Kırgızistan'da popüler hale geldi. Geleneksel el yapımı yiyecek kurut, tat çeşitliliğiyle artık pazarda yerini alıyor.Kurut, Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu Bölgesi'nde genellikle köy ve kasabalarda sütün fazla miktarda olduğu yaz aylarında yapılan koyu kıvamlı bir süt ürünüdür. Kurutun, Türk mutfağında özellikle Doğu Anadolu'nun yöresel yemeklerinde kullanıldığı bilinir.Kendine özgü tadıyla severek tüketilen Kurut, tansiyon, şeker, kalp gibi hastalıklara iyi gelebiliyor.Kurut, Türk mutfağında olduğu gibi Kırgız mutfağında da kullanılan, tarifi binlerce yıldır Orta Asya'nın göçebe halkları tarafından nesilden nesile aktarılan kurutulan koyu kıvamlı bir süt ürünü olarak biliniyor.Süzme yoğurttaki suyun alınmasıyla elde edilen kurut, bugün tat çeşitliliğinin yanı sıra özgün renkleri, çeşitli ebatları ve yapısıyla her zevke hitap ediyor.Halk arasında doğal antibiyotik olarak da bilinen kurut, bağışıklık sistemini güçlendirip, vücudu hastalıklara karşı koruyor.Süzme yoğurttan elde edilen kurut, yoğurdu bez torbaya koyarak hazırlanıyor. Bez torbaya konan yoğurt, iyice süzülüyor. Ardından içine tuz ya da kaya tuzu ekleniyor. Gölge bir yerde kurtulmaya bırakılıyor. Her tarafı kuruyup, iyice sertleşince, kurut elde ediliyor.Süt ve süt ürünü tüketmenin vücuda pek çok faydası bulunuyor. Özellikle kemik sağlığı için yeterli miktarda tüketilmesi öneriliyor.Süt ve süt ürünleri, kemik ve diş sağlığını destekleyen kalsiyum açısından zengindir. Kalsiyum, kemik yoğunluğunu artırır ve osteoporoz riskini azaltır.Vücuda kaliteli protein yükler. Bu protein, kas kütlesini korumak, onarmak ve yeni kaslar inşa etmek için gereklidir.D vitamini açısından zengin olduğu için vücuda iyi gelir. Vitamin D, kalsiyumun emilimini artırır ve kemik sağlığını destekler.Süt ve süt ürünleri, B vitaminleri, özellikle B12, riboflavin (B2) ve niasin (B3) açısından zengindir. Bu vitaminler enerji üretimini destekler, sinir sistemi sağlığını korur ve kırmızı kan hücrelerinin üretimini teşvik eder.Kalsiyum ve fosfor içeriği, güçlü kemiklerin ve dişlerin oluşumunu destekler. Ayrıca, süt ürünlerinde bulunan laktoz, kemik sağlığını destekleyen bazı biyolojik süreçlere yardımcı olabilir.Süt ürünlerinde bulunan probiyotikler (özellikle yoğurt ve kefir gibi) sindirim sistemini destekler. Bu mikroorganizmalar, bağırsak florasını iyileştirmeye yardımcı olabilir ve sindirim sorunlarını hafifletebilir.Süt, yüksek su içeriği sayesinde vücut sıvı dengesini korumaya yardımcı olabilir. Bu, hidrasyonu destekler ve vücudu sıvı kaybına karşı korur.Süt, spor sonrası kas onarımını destekleyen amino asitler içerir. Ayrıca, kas kütlesini artırmak ve spor performansını iyileştirmek için faydalıdır.Süt ve süt ürünleri, cilt sağlığını destekleyen vitaminler ve mineraller içerir. Özellikle A vitamini, cildin yenilenmesine yardımcı olabilir.Tuz İçeriği ve Denge: Süt ve süt ürünleri, bazı mineralleri ve elektrolitleri dengede tutmaya yardımcı olabilir. Ancak, sodyum ve yağ içeriği göz önünde bulundurulmalıdır.